Loading...

Birinci Dünya Savaşı Öncesinde Silahlandıkları -Yabancı Belgelerle

 

Ermeni iddiasını yaymaya çalışanların gözlerden kaçırmaya gayret ettiği belgeleri

internet sayfalarında sunan isimsiz kahramanlara teşekkürlerimizle…

 

Bu kahramanlar da benim gibi, Ermeni teröristlerden korktukları için takma isim kullanıyor olmalılar.

 

 

“İhtilalci Ermeni Partisinden Ermeni halkına mesaj:

Türklere karşı isyana kalkışınız!”

The Morning Call, San Fransisco, Sept 5, 1890

 

 

 

Prof. Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (S. 40)

 

İlk dikkat çekici Hınçak isyanı 15 Temmuz 1890’da Kumkapı’da cereyan etti.  Hınçak Partisi - İstanbul şubesinin Osmanlı hükümetine sunmak istediği istek listesine aracılık etmek istemeyen Ermeni Patriği şapelden kaçtı.  Evine kadar kovalanıp bir faytona bindirildi.  Ancak, hükümet kuvvetlerinin gelmesiyle olay bastırıldı.  İki asker ve bir düzine gösterici yaşamını kaybetti.

 

Kumkapı gösterisinin organizatörlerinden Anton Rishtoni adlı bir Hınçak önderi, daha sonra Kayseri – Talas’ta ve Merzifon’da da görev almış.  Merzifon’da Hınçak Papazı Daniel ve başkalarıyla birlikte, yollardaki habercileri soyup öldüren bir çete kurmuş ve isyanlar da tertiplemiş.  Yakalandıktan sonraki görüşmelerinden edindiği izlenimi Ankara’daki İngiliz Konsolosu Robert Graves İngiliz arşivlerine geçen yazısında şöyle anlatmış:

 

Mümkün olan en küstah görünümdeydi.  Sosyalist eğilimli olduğunu söyledi.  Amacına ulaşmak için adam öldürmek dahil her olanağı kullanmaya hazır olduğunu söyledi. Hareketlerinin ödeneği yurt dışından geliyormuş, amaçları ise: ülkede önemli karışıklıklar örgütleyip, yabancı ülkelerin dikkatini kendisi gibi olan vatandaşlara çekmek olduğunu belirtti.

 

 

13 Ağustos 1890 tarihinli Galveston Daily News Gazetesinin Haberi

 

Eleşkirt Bölgesinde, Kürtlerle Ermeniler arasında yeni çatışmalar baş gösterdi.   Genç Rus Ermeni gönüllülerinden atlı ve iyi silahlı bir çetenin Erzurum’a geldiği ve süratle yeni katılımcılar topladığı rapor ediliyor.  Bu haber, Türk otoriteler arasında panik yarattı.  Erzurum Valisi, bu yeni kargaşayı çıkardığından şüphelenilen 50 kadar Ermeninin yurt dışına atılması emrini verdi.

 

GENERAL FOREIGN NEWS.

ARMENIAN ATROCITIES.

CONSTANTOPLE, Aug. 13.—Further conflicts

have occurred between the Kurds and

Armeniansa in the Alashgerd district. It is

reported that a band of young Russo-

Armenian volunteers, mounted and well

armed, have appeared at Erzeroum and are

recruiting adherents fast. The report has

caused a panic among the Turkish authorities.

The governor of Erzeroum has ordered

the expulsion of fifty Armenians

suspected of having promoted the recent

disturbances.

 

Aynı Haber Reno Evening Gazette’de 13 Ağustos 1890 tarihinde yayınlanmış.

 

 

Ermeni Komutan Kürt Savaş Esirleriyle…

18 Ocak 1894

 

 

"Armenian Bands Formed To Attack & Kill Turks or Kurds"
New York Times, 18/01/1894

 

 

Marion Daily Star, 6 Temmuz 1895

 

Van’dan gönderilen 30 Mayıs tarihli Associated Press muhabirinin haberi:

İhtilalci Parti’nin öncü kuvvetleri destek güçlerini bekleyerek dağlarda saklanıyorlarken, havanın soğuması üzerine, 19 Mayıs Pazar gecesi Çubuklu’nun ağası Hayto’nun evine sığınmışlar.  Türk olmadığı için Hayto’nun Ermenilere sempati duyacağını hesaplamışlar.  Zaten onun halkı da 1882’de Musul Bölgesinde katledilmiş.  Ermeni mücahitleri silahlarını odanın bir köşesine çatıp, üstlerini başlarını kurutmaya koyulmuşlar.   Onlar ateşin başında oturuken, bir adamı Hayto’yu dışarıya çağırmış ve kendisine bu gelenleri Türk hükümetine teslim etmesi hususunda ona baskı yaparak tehdit etmiş.  Hayto’da Kürt ve Yezidi güçlerini çağırıp, misafirlerini ele vermiş.  Köylüler, birer birer eve doluşmuşlar ve sohbete katılmışlar.  Sinyal verilince, hep birlikte misafirlerin üzerine çullanmışlar.  Şaşkınlığa uğrayan ihtilalciler direnmemişler.

 

14 kişilik ihtilalci kafilesinden sadece biri kaçabilmiş.  Hepsinin de birer Berflan tüfeği ve altı tanesinin de tabancası varmış.  Beraberlerinde çok sayıda fişek ve bomba yapım malzemesi bulunuyormuş.  Bir de mektup kopyası yapmak için kâğıt varmış. Tutuklular Sevai’ye götürülmüşler.  Ertesi gün askerler eşliğinde 100 Km uzaktaki Van Şehrine yürüyerek götürülmüşler.  Ancak, Çarşamba günü oraya ulaşabilmişler.  Onları seyretmek için Türk ve Ermeni halkı yol kenarlarına toplanmış.  

 

İsminin Harry Williams olduğunu söyleyen, kafilenin İngiliz üyesi yürüyecek takati olmadığı için, son 30 Kmyi at sırtında gitti.  1892 yılında verilmiş bir İngiliz pasaportu çıkartıp gösterdi ve muhabir olduğunu öne sürdü.  Basın göreviyle Muş’a gitmekte olduğunu ve yanındaki 13 kişiyi kendisine mihmandarlık yapması için tuttuğunu söyledi.  Hepsi de Kürt kıyafeti giyinmişlerdi.  Ama sonradan Ermenice konuştuğu fark edilerek kendisini ele verdi.  Van’daki İngiliz Konsolos yardımcısı Bay Ballward Valinin huzuruna çıktığı halde, görüşmelerine 30 Mayıs’a kadar müsaade edilmedi.

 

Sultan’ın emriyle, hiç kimseye haber vermeden, 3 Haziran Pazar günü erkenden, tutukluların hepsi bir arabayla Van’dan Konstantinopol’e doğru yola çıkarıldılar.  Associated Press muhabiri, artık İran hududunda ikinci bir ihtilalci elin bulunduğunu söyleyebiliyor, ama yakın gelecekteki planlarını kestiremiyor.  Bu kafilenin liderleri Mayıs başlarında bir İran şehrinde kendisiyle görüşmüşler.  İki kol halindeler.  Bir grup Harry Williams eşliğinde ieri yol alıyor, diğer grup ise İran’da bekleyip silah ve güvenilir yeni katılımcılar gönderiyor.

Zavallı Ermeniler Büyük Britanya’nın yardımına muhtaçlar.  Hiçbir şeyleri olmadığı için çok ümitsiz haldeler.  Bankacı, tüccar, öğretmen, çiftçi ve ihtilal lideri olan her sınıftan Ermeni halktan duyduğuma göre reformlar, Hristiyan güçlerin yönetiminde yürürlüğe konmazsa, Ermeniler göç ile isyan arasında kalacaklar.  Bu halk, tarihleri boyunca görmedikleri kadar kötü duruma düşmüş.  Hükümet, bütün yılın vergisini, senenin başında ve toptan toplamakta.  Binlerce fakir köylü bitki kökleri ve yeşillikler yemekte.

 

Türkiye’nin doğusu inanılmayacak kadar çok isyancılarla dolu.  Bir tanesi İran’dan dün gece geçti, diğeri de yarın gelecek.  Bunun Ermenilerin durumunda çok kritik bir dönemeç olduğu kesin.

Sir Ellis Ashmead Bartlett, M.P., The Battlefields of Thessaly—

With Personal Experiences in Turkey and Greece, 1897 (s. 30-33)

 

http://books.google.com/books?id=5jzkCwoYVCQC&pg=PA31&dq=armenian+revolutionary&num=100&as_brr=1#PPR3,M1 

Orijinali

 

By atrocity-mongering and sham sentiment, I mean two things: first, the charge against a nation or power of atrocities which do not exist; and secondly, the use of the atrocity cry for party purposes in this country.  For nine months the Sultan, the Turkish Government, the Turkish army, and the Turkish people were vilified and attacked in England for alleged atrocities in the suppression of the Sassun revolt, which never had any existence at all.  There was a revolt in Armenia, and it was suppressed at the cost of 262 lives, or, as the most exaggerated stories put it, at the cost of five or six hundred lives.  This was exaggerated into atrocities of the worst kind, by which were said to have been sacrificed some 30,000 Armenian lives.  These horrible atrocities never existed; the stories were absolute fiction, and they were paid for by that Great Power whose object is to destroy the Ottoman Empire and by destroying that empire to deal a deadly blow at the dominion of England.

 

A very shrewd and able correspondent of Reuter's Agency, who travelled throughout the Armenian districts of Asia Minor, wrote in March 1894: “The plan of the Armenian revolutionists was to provoke by the atrocities upon Mussulmans such cruelty, atrocity, outrage, butchery that Christian humanity would rise in wrath.   It will be the helpless women and children who will suffer most.  The revolutionary leaders know that it will be so; in fact, they count upon it as the chief factor in their success.”

 

The same correspondent wrote the remarkable prediction that the “chief attack will be made in the city of Constantinople itself, and that the brunt of the fighting will be borne by the Armenian residents therein.”

 

These prophecies, written in March 1894, were literally fulfilled in Sassun in July and August 1894 and in Constantinople on September 30th, 1895. “…before any real atrocities to any appreciable extent had taken place—cannot be explained merely on the ground of journalistic anxiety to satisfy an unwholesome popular craving.  It was the result of a carefully planned and organised propaganda, whose agents were in some cases mercenary, in others innnocent through willing victime of deceit.   All of the stories and many of the telegrams originally came form the same persons and locality, and from the same organization, viz., from a group of ingenious Armenian conspirators who were mostly inside the Russian frontier, between Karoungan and Tiflis.   Some of these conspirators were on Turkish territory in and around Erzeroum itself.. . .”

 

 

Sir Ellis Ashmead Bartlett, M.P., The Battlefields of Thessaly—With Personal Experiences in Turkey and Greece, 1897, 30-33. Sayfadan:

Türkçesi

 

Vahşet söylentisi tacirliği ve yapmacık fikirlerden kastım iki şeydir: öncelikle bir millet veya gücün üzerine atılan, fakat gerçekte yer almamış vahşet suçlamaları; ikinci olarak da bu ülkedeki particilik uğruna haykırılan vahşet ağlamalarıdır.  Dokuz aydır Sultan, Türk Hükümeti, Türk Ordusu ve Türk halkına güya Sasun’daki isyan karşısında vahşet uyguladığı iddiasıyla İngiltere’de açıkça iftira atıldı.  Ama Sasun’da böyle bir olay yer almadı bile.  Ermenistan’da bir isyan oldu ve o da 262 kişinin yaşamına mal olarak bastırıldı.  En uçuk hikâyelere göre 500 ya da 600 kişi yaşamını kaybetti.  Ama bütün bunlar mübalağayla en kötü vahşet haline sokuldu; 30.000 Ermeninin can verdiği söylentisi çıkarıldı.  Böyle vahşet kat’iyyetle yer almadı; bu hikâyelerin tümü hayal mahsulüydü ve hepsi de Osmanlı İmparatorluğunu mahvetmeye karar vermiş olan Büyük Güçlerin para karşılığı satın aldığı hikâyelerdi.  Osmanlı İmparatorluğu’nu mahvederek İngiliz egemenliğine ölüm fiskesi vuracaklarını sanıyorlardı.  Ön Asya’nın Ermeni bölgelerini gezen Reuter Ajansı’nın çok kurnaz ve yetenekli bir dış ülkeler muhabiri 1894 Mart ayında şöyle yazmıştı: - Ermeni ihtilalcilerin planı Müslümanları vahşetle kışkırtarak onların öyle bir acımasızlık, vahşet, zulüm, insan kasaplığıyla saldırmasını temin etmekti ki, karşılığında Hristiyan âlemi gazaba gelmeliydi.  Bu olaylarda en çok zarar görenler çaresiz kadınlarla çocuklar olacaktı.  İsyanın elebaşları bunun böyle olacağını biliyorlar, hatta bunu istiyorlardı, çünkü kendi başarılarının en önemli etkeni olacaktı.

 

Aynı muhabir gıpta edilecek bir öngörü daha yazmıştı: ‘ana hücum Konstantinopol şehrinin kalbinde olacak ve savaşın ağır yüküne orada yaşayan Ermeniler katlanacaktı.’

 

1894 Mart ayında yazılan bu öngörüler harfi harfine 1894 Temmuz ve Ağustos aylarında Sasun’da ve 1895’in 30 Eylül’ünde Konstantinopol’de gerçekleşti. … hakiki vahşetler henüz dikkate değer seviyede gerçekleşmeden – halkın rağbet ettiği zararlı bir tutkuyu doyurmayı amaçlayan, sadece haberciliğin verdiği endişeyle yazıldıkları şeklinde izah edilemez.  Bu dikkatle planlanmış ve yürütülmüş bir propagandanın sonucuydu.  Bunların temsilcileri bazen misyonerler, diğer zamanlarda da masum fakat aldatmacanın gönüllü mağdurlarıydılar.  Bütün hikâyelerle telgrafların çoğunun kökeninde hep aynı kimseler, aynı yerler ve aynı organizasyon, yani becerikli bir grup Ermeni komplocular yatıyordu.  Bu komplocuların çoğu Rus hududunun içerisinde, Kurgan ile Tiflis’in arasındaydılar.  Bu komplocuların bazıları da Türk topraklarında, hatta Erzurum’un içinde veya çevresindeydiler. . . .”

 

 

 

Tehdit ve Kışkırtma amaçlayan İhtilalciler!

Sorumlusu: Ermeni toplumudur

 

New York Times, 25/10/1895

 

 

 

 

 

“Ermeniler dinî saldırılara başladılar

Türkleri katlediyorlar”

 

La Porte City, Iowa, 2/11/1895

 

ARMENIANS in revolt 1895.11.02

Centralia Enenterprise and Tribune  Centralia Wisconsin

ConsUintinople, Got. 30.— The most

alarming news yet received from Armenia

wits mndc public here today. It is

sttid that the situation is so grave Hint

in the Zcitout mountains and in that district

there are 1>G,000 Armenians In revolt

against the rule of the (Julian. The

Turkish government, iu view of the

gravity of this outbreak, has decided to

will out the nrmy reserves,

Washington, IX C., Oct. 30.-Uniterl

Slates Minister Terrell hits cabled to thestate

department a practical confirmation.

of the press reports of ihe recent Armenian

massacres. Ho has given formal

warning to the Porte, by direction of

Secretary Gluey, Unit Turkey will be

held rcsponsililo for the safety and securictoyu

noJtr ya.l l _A_m_er_ic_a _n _m_is_

 

 

 

Prof. Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (S. 42)

 

Ermeniler Ekim 1895’de Bitlis’te Cuma namazı sırasında camideki Müslümanlara ateş yağdırdı.  Güvenlik güçlerinin müdahale etmesi üzerine, depolara hücum edip sokaklarda Müslüman avına çıktılar.  Mukabele olarak, Müslüman halk da Ermenilere saldırdı.  Polis ilave güç yollanması için müracaat etmek istedi, ama telgraf telleri kesilmiş, Bitlis’in dışarıyla irtibatı kesilmişti. Olaylar yatıştığında 120 Ermeni ile 30 Müslüman’ın öldüğü rapor edildi.  Bu sayılar, yörenin nüfus oranlarını yansıtmaktadır.)

 

Ermeniler Kasım 1895’te ise Diyarbakır’da bir camiye Cuma namazı sırasında ateş açtılar.  Olay sonrasında çarşıdaki dükkanların çoğu alevler içinde kalmıştı.   

 

Ermeniler, Kasım 1895’te Merzifon’da da camiye Cuma namazı sırasında saldırı tertiplediler.  Konsolosların raporuna göre: “çok sayıda Müslümanı öldürdüler.”  Takip eden Pazar günü ise Türk, Kürt ve Çerkezler Merzifon çarşısına saldırdılar. Dükkanların çoğu Ermenilere aitti.  Yağmacılık ve katliam yaptılar.  “Birçok Ermeni yaşamını kaybetti.”

 

Ermeniler 22 Ekim 1895’te Erzincan’da evler ile dükkânların camlarından ve çatılarından kalabalık bir pazar yerindeki halkı ateşe tuttular.  Bir imam ile iki kişi öldü, birçokları yaralandı.  Planlandığı gibi, bunu bir çatışma takip etti.  Doğu Anadolu’daki kumandan Zeki Paşa asayişi temin etti ve Ermenilerden çalınan malların çoğunu toplayıp sahiplerine iade etti.  Olaylarda 11 Müslüman ile 111 Ermeni yaşamını kaybetti.  İsyancılar ertesi ay Erzincan’daki hükümet binalarına saldırdılar, fakat askeriye tarafından dağıtıldılar. 

 

 

Türklere saldıran

Ermeniler dinî hücumlara başladılar

 

Iowa’da bir gazete haberi 2.11.1895

 

 

Prof Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (S. 44)

 

Ermeni isyancıları 29 Ekim 1895’te Erzurum’daki Ermeni dükkanlarını ziyaret ederek ertesi gün kepenk kapatmalarını söylediler.  30 Ekim gün hükümet binalarını işgal ettiklerinde kargaşa başladı.  Bir Ermeni Jandarma Komutanına ateş etti, onu öldüremedi ama bir Jandarma subayını öldürdü.  Bu arada Ermeniler, çatılardan sivil halka ve askerlere ateş etmeye bailamışlardı.  Sivil Müslümanlar da kavgaya dahil oldu.  Sonuçta, 6 asker, 10 Ermeni ve 4 Müslüman öldü, 45 Müslüman ile 74 Ermeni yaralandı.

Erzurum’daki İngiliz Konsolosu Henry A. Cumberbatch olayı şöyle rapor etmişti: “Rusya ile İstanbul’daki Ermeni isyancı komiteler Trabzon yoluyla, buraya ajanlarını, şüphesiz mümkün olduğu kadar çok kargaşa çıkarıcı tahrik yaratmak için gönderdiler.

Harput’ta bir Ermeni’nin bir Müslüman’ı öldürmesi üzerine Müslüman halk bir Ermeni köyüne saldırdı.

Ekim 1895’te, Trabzon’da eski Van Valisi Ermeni isyancılar tarafından pusuya düşürülerek yaralandı. Ancak bir Ermeni’nin askerlere ateş açmasıyla, 100 kadar silahlı Türk, Ermenilerle çatışmaya girişti.  Dükkanları yağmalayan Türklere Rumlar da katıldı.  500 Ermeni öldü.

İsyancıların Hısınmansur’da iki Müslüman’ın öldürmesi üzerine çıkan çatışmada 40 Müslüman ile 150 Ermeni yaşamını yitirdi.

Malatya’da bir Müslümanın öldürülmesiyle isyanlar başladı, fakat askerlerin müdahalesiyle olaylar yatıştı.

Ermeni isyancıların 1895 güzünde Mamahatun (Tercan) bölgesinde Kürt aşiretlerine saldırısı üzerine Müslümanların Ermenilere saldırması 25 Müslüman ve 124 Ermenini ölümüyle sonuçlandı.

Ekim 1895’te Rusya’dan gelen bir grup isyancı Bayburt yakınlarındaki köylere saldırı düzenledi. Yolları kesti ve posta arabasını ele geçirdi.  Misillemeden korkan Ermenilerin dükkanlarını kapatıp güvenlik için kiliselere doluşması üzerine, Ermeni isyancılar Müslüman halka ateş açtı.  Halk karşılık verdi.  Çıkan olaylar sonucunda 17 Müslüman ile 544 Ermeni can vermişti.

 

 

 “Bitlis ve Zeytun’daki İsyanların Delilleri

İsyanların Tasarlanarak Hazırlandığını Gösteriyor”

 

New York Times, 2/11/1895

 

 

 

Prof. Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (S. 45)

 

Eğin’de 15 Eylül 1896’da isyancı bir çete askerlere ve halka tüfek ve dinamit bombası ile saldırdı.  Çıkan çatışmada, önce Müslüman dükkanları, sonra da Ermeni dükkanları ateşe verildi. 95 Müslüman ve 137 Ermeni dükkânı yandı, 22 Müslüman ve 410 Ermeni evi zarar gördü.  11 Müslüman halk, bilinmeyen sayıda asker ile 581 Ermeni yaşamını yitirdi.

 

Müslümanlar isyancılara karşı başarı gösteremiyorlardı, ama intikam saldırısında masum Ermeni halkı sayıca kendilerinden çok daha fazla olan Müslüman halkın karşısında şanssız kalıyordu.  Kayseri’de tahrik olmadan çıkan bir kavgada 500 Ermeni evi tahrip edilip 320 Ermeni öldürülmüştü.  Kürt aşiretlerin çıkardığı baskınlar genellikle talan amaçlıydı.  Ermeni köylüleriyle Kürt aşiretleri arasında çıkan çatışmalarda her iki taraftan kayıplar veriliyordu, ama daha çok Ermeni ölüyordu.

 

Arapkir’de isyancıların ateş açması sonucu çıkan ayaklanmada Müslüman ve Ermeni mahallelerinin çoğu yandı.  Merkez camisi, kütüphane ve okul hasar görmüştü.  200 Ermeni ve 75 Müslüman öldü.  Olayların önceden planlandığı belli oluyordu.  Güvenlik güçleri saldırı öncesinde bir Ermeni evinde saklı 40 kasa dinamit lokumu bulmuştu. 

 

Bitlis’te açılan ateşte Müslüman dükkanlarının yüzde 90’ı yok edilmişti.

 

Ermeni isyancılar 12 Temmuz’da Merzifon’da yeni açılan ilkokulu yaktılar.   Bekçinin oğlu öldü ve yangının büyümesiyle 50 dükkan ile evler yandı.

 

Amasya’da isyancıların başlattığı yangında 74 dükkân ile birçok ev, iki han, bir cami, iki Müslüman okulu ve bir dervişhane yok oldu.

 

Muş’ta 38 Müslüman ile 139 Ermeni can verdi.

Tokat’ta Ermeniler posta arabsını soyup postacıyı öldürdüler.

Akdağmadeni’nde başka bir postacı ile ona refakat eden jandarma Ermenilerce öldürüldü.

 

Eylül 1895’de Karahisar’dan Sivas’a seyahat etmekte olan bir hâkim, Ermeni çetesi tarafından işkenceyle öldürüldü.  Aynı çete, olayı kovuşturmak için gönderilen 6 askeri de tuzağa düşürerek katletti, kumandanları ağır yaralandı.  30-40 kişilik çete tütün tekelcisinin mal taşıyan aracını da soydu.

 

 

“Ermeniler Cephane ve Bombalarla Geldi”

 

New York Times, 15/12/1895

 

 

 

Prof. Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (S. 48)

 

Aghassi liderliğindeki Hınçak isyan örgütü elemanları 1895’te Maraş’ın kuzeyindeki Zeytun’a geldiler.  Aghassi’yle adamları yerli Ermenileri teşkilatlandırıp silah desteği hazırladılar.  Olaylar 1895 yaz sonunda Jandaramaya ateş açılmasıyla başladı.

 

Ekim ayında, Hınçak partililerle köy ileri gelenleri ve papazlar toplanıp bir plan hazırladılar.  Zeytun’daki 650 kişilik Osmanlı garnizonu ciddi bir direniş olacağına inanmamıştı; 20 Ekim günü hazırlıksız yakalandılar.  Askerlerin hepsi ele geçmişti; 57si kaçabildi geriye kalan 600 kadar askerin hepsini öldürüldüler.  İsyancılar, çevredeki Müslüman köylere saldırıp öldürmeye başladılar. Kaçabilenler kurtuldu.

 

Osmanlı’nın gönderdiği ilave askeri güç Avrupalı diplomatların araya girmesiyle oyalandı.  Hükümet isyancılarla pazarlık etmeye zorlandı, ama isyancılar pazarlık etmeyi reddedip, bağımsızlık ilan ettiler.  Çevredeki Müslüman köylerine saldırarak topraklarını genişletmeye başladılar.  Binlerce Müslüman uzaklara kaçtı.  Ancak, isyan ve bir sürü askerin katledilmesine müsamaha edilemezdi.  24 Aralık’ta askerler hücum edip isyancıları püskürttü.

 

Aghassi sonradan yazdığı kitabında isyanda 125 Ermeni ve 20,000 Müslümanın hayatını kaybettiğini yazmıştı.  Bu sayılarda mübalağa olabilir, ama yine de amacı belirliyor.  Avrupalılar Müslüman ölümleri yokmuş gibi davrandılar.  Sürekli Ermenilerin durumuna ilgi gösterdiler.  Ermeniler Müslümanları katletmekle meşgulken, buna misilleme olarak yaşamını kaybetmesi muhtemel Ermenilere odaklandılar.  Örneğin, Halep’deki İngiliz Konsolosu, bir sürü çaresiz Müslüman’ın Zeytun’dan geldiğini yazmıştı, ama bunların Halep’e geri dönüp Ermenilere mukabelede bulunmasından korkuyordu…

 

 

“Ayaklanan Ermeniler

Zeytun’daki tüm Türk Askerlerini Katlettiler”

 

New York Times, 21/12/1895

 

 “Kasımpaşa Mezarlığı Yakınlarında

Ermenilere ait

Bomba İmalathanesi Bulundu”

 

New York Times, 12/09/1896

 

 

 

Ermeni Bombaları

 

Konstantinopol, 23 Eylül - Savaş dairesinin ağır silahlar birliği13-23 cm boyunda 170 adet Ermeni bombasını teşhir etmekte.  Görevliler bunları şehrin altında,

Ermenilere ait bir bomba üretim merkezinde ele geçirdi…

 

Portsmouth Times 26 Eylül 1896

 

 

 

Prof. Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (S. 40)

 

Hınçaklar, 30 Eylül 1896’da, 1,000-2,000 Ermeni’nin katılımyla İstanbul’da bir gösteri düzenledi. Ermeni Kilisesinden Hükümet Binasına (Bab-ı Ali’ye) yürüdüler. Ermenilere sempati duyan yabancı temsilciler bile bunun bir tahrik olduğunu fark etti.  Örneğin, Türkleri sevmeyip Ermeni dostu olmakla bilinen İngiltere Büyükelçisi Phillip Currie şöyle rapor etmiş: “Hınçakların amacının kargaşa yaratıp kan dökmek olduğunu düşündürecek çok tahrik vardı.” 

Göstericilerden birçoğu revolver ve bıçağıyla gelmişti.  İlk başta, Ermeni toplumunu sakinleştirmeye çalışan bir polis şefini vurup öldürdüler.  Takip eden isyan sonunda 15 polis ile 60 Ermeni yaşamını yitirdi. 

 

 

“Ermeniler Affa Uğradı: Türklerden Zeytun’a Af Çıktı”

 

New York Times, 14/12/1896

 

 

 

Ermenilerin Bombaları teşhir edildi

 

NY Times, 23/09/1896

 

Savaş Dairesi, İstanbul şehrindeki Ermenilere ait

bomba yapım fabrikasına yapılan baskında ele geçirilen

170 adet 13-23 cm boyundaki bombaları teşhir etti.

 

 

 

 

 

Prof. Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (S. 49-50)

 

Van şehrinde 3 Haziran 1896’da başlayan isyanda Hınçaklara, Taşnak ve Armenakan isyancı grupları da yardım etti.  Ermeni mahallesinin çevresine ağaç gövdeleri ve tezeklerle barikat kurulmuştu.  İsyancılar askerlere ve Müsslüman halka ateş edip birçoklarını öldürmeye başladı.  İngiliz Konsolosunun raporuna göre: “isyanın liderleri Rusya, Bulgaristan ve Amerika’dan gelmişlerdi. . . .   Ermeniler Van’a gizlice sokulmuş olan Rus tüfekleriyle çok iyi donatılmışlardı.”  Ermeniler ayrıca Van Gölü’nün doğusundaki Küsr köylerine de hücum etmeye başladılar.

 

Şehirdeki Osmanlı güçleri isyanı bastıracak kapasitedeydi.  Kumandan Sadrettin Paşa, Ermenilere karşı doğurabileceği sonuçları düşünerek, Kürt aşiret reislerinin yardım teklifini geri çevirdi.  Avrupa ülkelerinden arabuluculuk etmelerini istedi.  İsyancılara af, ama liderlere ceza teklif etmişti; isyancılar bu şartları reddetti. 

 

Bunun üzerine 8 Haziran gecesi askerlerle âsîler arasında ateş başladı.  Ermeni barikatları kolayca dağıtılmıştı.  Şehrin içinde Müslümanlar daha çok kayıp vermişti; 340 Müslüman ve 219 Ermeni cesedi sayıldı.  Çevre köylerde ise durum farklıydı.  İran’a doğru kaçmakta olan Ermeniler Kürt aşiretlerin saldırısına uğramıştı ve onların yolları üstündeki Ermeni köyleri de…  Osmanlı görevlileri 418 Müslüman ile 1715 Ermeni öldüğünü tespit etmişti.

 

Kürtlerle Ermenilerin kapışması 1897’de de devam etti.  Osmanlı ve Avrupalı Konsoloslara göre, batı İran’daki Ermeni savaşçılarının sayısı 1,500-1,800 kadardı.  Bunlar küçük gruplar halinde Osmanlı hudutlarından geçip, genellikle Kürtlere karşı savaştılar.  Saldırılara önderlik edenler Taşnaklar olmuştu.  Doğu’daki çatışmayı Hınçaklardan devir alıyorlardı.  Taşnak saldırıları Khanasor saldırısını da kapsıyordu.  Bu çatışmada hayatını kaybedenlerin hemen hepsi de şüphesiz masum köylülerdi...

 

 

“Haber alınan Ermeni Terörü

Korkunç Barbarlık!”

Van’da 200 kişiden fazla kadın ve çocuk öldürdü.

 

Liverpool Courier, 10/08/1897

 

 

Aynı haber, Bristol Times and Mirror Gazetesinin 14 Ağustos

1897 tarihli sayısında da var.

 

 

Konstantinopol’de Bomba Rezaleti

8 Ermeni Tutuklandı

Aşağıda aslı verilen Liverpool Courier gazetesinin 21/08/1897 tarihli haberinin Türkçesi

 

Hakkari’deki Türk Sancağına yapılan saldırının arkasından devlet dairelerine gönderilen tehdit mektupları, zaten korku yaratmıştı.  Polisin beklemediği bir şekilde gelişen olayda Pera’daki Merkezi Tren İstasyonuna bomba atanın Türk Polisi kıyafeti giydiği ve bombanın Rus gazetesine sarılı olduğu rapor edildi.  Olaya adı karışanların Rus Ermenisi olduğu belirlendi.

Haberin duyulmasıyla, uzun süredir korku içinde bekleyen Müslüman halk sokaklara döküldü, fakat polis onları dağıttı ve birkaçını tutukladı.  Ermeni Hınçak Komitesinin organize ettiğinden şüphelenilen bombalama olayının benzerlerinin tekrarlanmasından korkuluyor.  İki yıldönümü yaklaşmakta; geçen sene 26 Ağustos’taki Osmanlı Bankası baskını ve 31 Ağustos’ta Sultan’ın doğum günü…

Bir başka bomba da Büyükdere’nin arkasında patladı, fakat hiç kimse zarar görmedi.   Birkaç Ermeni tutuklandı ve bazı evraklar ele geçti, ama halk arasında olay çıkmadı.  Patlamanın deneme mahiyetinde olduğuna karar verildi.

Bütün Türk elçiliklerine, üzerinde Hınçak ve Ermeni İhtilalci Federasyonu arması olan tehdit mektupları gönderildi.  Dün suç işlemiş olan 6 tane Ermeni anarşisti tutuklandı.  Yakında hâkim önüne çıkartılacaklar ve ders niteliğinde cezalara çarptırılacaklar.

 

 

21 Ağustos 1897 tarihli Liverpool Courier Gazetesi’nden

THE BOMB OUTRAGE IN

CONSTANTINOPLE.

EIGHT ARMENIAN'S ARRESTED.

UNREST AT THE PORTE.

[CENTRAL KEWSTELKORAMS.1

VIENNA, FRIDAY.—-A Constantinople telcgrsi

to the -Vrur freie Prcssc Htates that K^FcJ

and seven other Armenians have beo

irrestej on uuopicion of being concerned in th

bomb outrasc »t tbe Porte. Tbc outrase is

[ieved to be the result of an extensive Armenia

conspiracy. Thu attempt was directed against tb

Ministry, who hold th«?ir meeting at the I'ortc

dvery Wednesday and fiundav.

COXSTANTISOPLK. FniDAY.—The dyna-nite

who threw the bomb in the Sublime Porto woi

tho uniform of a Turkish policerawi. The bom

thrown at tho Central Station, Per», win wrappec

up in Russian newspaperH. All the men engage

in these outrages were Russian Armenians

[REUTElt'S TELEGRAM.]

CONSTANTINOPLE, THCUSPAT.—The otplosion

of a bomb at tbc Porte yesterday produced great

consternation for the tirco. After the Perao-

Armeniau raid into the Turkish Saodjak of

Hekkiari, and the appearance of placards at

different State departments threatening violence

if tlie present system of Government were continurd,

there was a general fctliuj of apprehension

that something wac likely to happen,

though tha police evidently bad no inkling of the

imminence of the danger. Immediately after the

ncw» of the outrage had gone abroad, gangs nf

Mussulmans of tbe class who on former oca

.ions of ferment have presented themm-lvu. armed

vith formidable bludgeons appeared in the streets

ready for mischief, bat the police ordered them

home, and even arrested some who had cudgels in

their hands. There is a scnae of apprehension in

the nir that before long fresh autrages similir to

those of yesterday, which arc attributed to the

Armeniaa Huntchakist Committee, will be perpetrated.

Two anniversaries are approaching—that

of the attack on the Ottoman Bank, which took

place on August 26th ol last year, and tbe birthday

ol the Sultan, on the 31ct inst.

Ror Majesty's shio Mclita has left her anchorage

off Bcycos, and has taken up her moorings in tbe

harbou. The Italian guardship Archimede has

also come into the harbour from Buyukdcre.

ANOTHEa BOMB EXPLOSION.

[RECTKK'S TELEGRAM.]

CONSTAOTTNOPLK, FtuiJAT. — An explosion,

believed to have been produced by means of a

bomb, occurred yesterday on the hill behind

Buvukdcre, but no one was injured. Several

Armenian, were subsequently arrested and some

document" were seized, bus there was no disturbance

of public order. It is suggested that the

explosion was of an experimental character.

[CSNTBAL NEWS TKL1MRAJI.1

VIENNA, FRIDAY.—A Constantinople telegram

to the JVVuc Frcit Prtstc report? two outrages

that have taken place at Constantinople. In tbe

first case an Armenian advocate. U. Papasoglou.

waa attacked, wounded>nd robbed by Turki'h soldiers.

In the second cue a Greet woman was

attacked by a Turkish artilleryman. The woman',

hosband rushed to her assistance,bat was Idllnd by

tho soldier.

THREATENING THE AMBASSADORS.

(CENTRAL NEWS TBLEOUAJt.")

OoNSTAXTiXOFLE, FujOAT.—Threatening letters,

bearing the eeal of the Huntchakist or Armenian

Revolutionary Society, were received thi. moraing

br most of the Ambassadors.

[BELTER'S TELEGRAM. 1

CONSTANTINOPLE, FRITM?. — The following

official Noto has been sentby theGovernmentto the

Ottoman Embaniae abroad—" Most perfect order

1 tranquillity prevail throughout the empire.

Armenian anarchists, to the number of .be, who

perpetrated criminal »ct« yesterrjiy have been

arrested and handed over to justice, will shortly

be tried, and will receive stemplary puni«hm«nt.'

Ermeni isyancıları Erzurum Yakınlarında Kürtlere Saldırdı

11-17/11/1899

 

Frankfurt – Zeitung’un Erzurum’daki Doktor Bejek’ten aldığı habere göre, Ermeni âsî çeteleri 7 Kasım’da Eleşkirt ovasını geçtiler.  Yanlışlıkla Kürtlerin bir düğün töreni dolayısıyla havaya ateş ettiği söylenmişti.  Ama, sonradan öğrenildiğine göre, 60 kadar âsî Kürt köylülere saldırmıştı.

Bu çete Rus hududuna doğru yola çıkan grubun yarısıydı.  Önce Muş’a, oradan da Talori Dağlarına geçeceklerdi.  Liderlerinin Seko olduğunu söylüyorlar.

 

“Armenian Insurgent Bands Attack Kurds Near Erzeroum”

Daily Gazette, 17/11/Nov 1899 “

 

 

 

Prof Justin McCarthy, Turks and Armenians, Turko-Tatar Press, Madison WI, 2015 (s. 24)

 

Diyarbakır’daki İngiliz Konsolosu J. Francis Jones raporuna göre:

“1900 yılında bir Kürt aşireti baskın yaptığı üç Kürt köyünün birincisinden 120 koyun, ikincisinden 200 ve üçüncüsünden de 400 koyun çalıp köylerin hepsini de yakıp yıktı.  İkibuçuk saat mesafedeki Khımerik Hristiyan köyüne ise zarar vermedi.  Yakın zamana kadar, sadece diğer Kürt köylerine saldırıyorlardı, artık bazı Ermeni köylerinden de çalmaya başladılar.”

 

Suçun hepsini Kürt aşiretlerine yıkmak olayı basitleştirmek olur.  Ermeniler de kışkırtmaktan geri durmadılar.  Doğu Anadolu’da kan davası olağandı.  Ermeniler de Müslümanlar da katliam ve misilleme yapmaktan geri durmuyorlardı:

Şekifti Şikak Aşiretinin Kürtleri, 1896’da Van’daki başarısız bir isyandan sonra İran’a doğru kaçmakta olan birçok Ermeni isyancısını öldürdüler. Ermeni isyancıları da ertesi yıl, bunun intikamını almak için, o aşirete baskın verip 400 kişiyi katlettiler.  Ertesi sene de aynı aşiretin reisi İran’daki Ermeni köylerine baskın verip 150 kişiyi katletti.

 

 

Trans Kafkasya ‘daki Rus Ermenilerin Teşviki ve Yardımıyla

Ermeniler İsyan Tertiplediler

NY Times 13/10/1903

 

Armenians Revolt with the Help and Encouragement

from Trans-Caspian Armenians in Russia

 

Musa Qasımlı, Kafkaslarda Ermeni Sorunu, S. 101.

 

 

Ermeni isyancılara karşı yürütülen Muharebede

Askerî Zayiat: 20 ölü ve 23 Yaralı

 

Konstantinopol’dan 2 Mayıs’ta alınan habere göre: Anadolu’nun Sasun Bölgesinde, sayıları 2000 kadar isyancı Ermeni ile askerî birlikler arasında ciddi çatışmalar oldu.  Talori Bölgesinde 12 köy harab oldu, ama Kürtler tarafından mı isyancılar tarafından mı olduğu bilinmiyor.  Bölgeye 10,000 asker gönderildi.

 

Haber alınan kaynaklara göre, Kürtler Sasun’un kuzeyindeki iki köye saldırıp 26 kişiyi öldürdüler.  Sasun bölgesinde 1894 yılında Kürtler tarafından Ermeniler öldürülmüştü.  Aynı şekilde yakınındaki Bitlis ve Muş bölgelerinde de Ermenilere saldırılmıştı.

 

The News, Frederick, Maryland, 2 Mayıs 1904

 

FIGHTING IN TURKEY

Troops Lose 20 Killed and 23 Wounded

In Battle With Armenian Rebels. •

Constantinople, May 2.—According to

official advices there has been serious

fighting In the Sassun district of Asia

Minor between the troops and Armenian

insurgents numbering 2000. The

troops lost 20 killed and 23 wounded.

Twelve villages in the Talori district

have been destroyed, but whether by

insurgents or Kurds Is not known.

There" are 10,000 troops in the disturbed area.

Private advices say that the Kurds attacked

two villages north of Sassun, losing 26 killed.

[The Sassun district of Asia Minor

became notorious in 1894 because of a

series of massacres of Armenians by

Kurds. In the same year there were

massacres of Armenians In the neighboring

districts of Bitlis and Mush.]

 

 

“Ermeni âsîler Van şehrine saldırdı,

Türk askerleri isyancılarla 31 Ağustos’tan beri çarpışıyor”

 

Sayıları 150 kadar Ermeni kasabaya baskın verip dört eve hücum ettiler.  O evlerde barikat kurdular.  Türk askerî güçleri o dört evi kuşattı.  Takibeden çatışmada iki asker ile yirmi kişi öldü.  Askerler, isyancıları daha iyi sarabilmek için çevredeki birkaç evi ateşe verdiler.

Kasabada panik hâkim.  Dağlara kaçmayanlar, kilise ve manastırlara sığındı.

 

Washington Post Gazetesinde 6 Eylül 1904

 

Aynı haber Reno Evening Gazette’de, 13/09/1904’te yayınlandı.

 

 

Ermeni İsyancılar, Türklere Karşı Direniyor

 

Ermeni İsyancıların Van’da Türk birliklerine karşı başarıyla direndiği haberi alınmıştır.  Düne kadar kontrol altına alınamamış ve isyancılar dağıtılamamıştır.  Ermeniler Fransız Konsolosluğunun 365 metre yakınına ulaştılar.  Van halkı okullara ve manastırlara kaçıyorlar.  Türkiye’nin isyanı bastırmak için 4. Ordusunu mobilize etmesi ve Anadolu’dan asker göndermesi umuluyor.

 

The Post Standars, Syracuse, NY, 6 Eylül 1904

 

ARMENIAN INSURGENTS

RESISTING THE TURKS.

Uprising Reported at Van in Asiatic\

Turkey,

PARIS, Sept. 5,— A dispatch to The,

Tcmps from Constantlnople, by way of .'

Sofia, says that an official roport -which (

has reached one of the foreign consuls

there states that the Armenian Insurgents i

at Van. Asiatic Turkey, are successfully

resisting the Turkish troops, which until |

yesterday had been unable to reduce or

disperse them.

The Armenians advanced to within

about 400 yards of the French consulate.

Tho population of Van is seeking refuge

in the schools and convents.

It is expected that Turkey will -mobilize

the fourth army corps and draw troops

from Asia Minor In order to suppress the '.

uprising.

 

 

“Ermeni çeteleri Osmanlı toprağını işgal etmeye hazırlanıyor.”

 

Oakland Tribune, 10/05/1905

“Armenian Bands Preparing to Invade Ottoman Territory”

 

Bitlis’ten gelen haberlere göre Muş yakınlarında, Türk askerleriyle Ermeni isyancıları arasında çatışmalar baş gösterdi.  Ölü ve yaralılar var.  Bazı isyancılar İran’a geçti, diğerleri de Osmanlı’dan toprak almak peşinde…

 

Oakland Tribune, 10/05/1905

 

 

“Ermeniler köyü harap etti: 400 Azeri Türk’ü katlettiler”

Amerikan New York Times’ın 14 ve 15 Kasım 1905 Haberleri:

 

 

 

“Silahlı Ermeniler Tiflis’te

birçok Müslümanı öldürdüler

Evler harap edildi”

 

Muscatine Journal, 19/12/1905

 

 

 

Bulgaristan’daki Rila Manastırındaki Ermeni İhtilalci Federasyonu (1905-1906)

 

 

“Ermeniler Azeri Türkleri katlediyor”

 

La Crosse Tribune, 19/09/1906

 

 

 

Türkiye’deki İsyan Hazırlığı İçin

General Spiridowitch

New York’daki Ermenilere

Talim Yaptırıyor

 

NY Times, 20/05/1907

 

Gen Spiridowitch Organizing Armenians in New York

for a Revolt in Turkey,

 

 

Ermeni Kilisesinde 31 Ocak 1908’de Kutularla Dinamit, Silah ve Cephane Bulunduğunun 13 Şubat Tarihli Gazete Haberi…

 

“Boxes of Rifles, Ammunition & Dynamite in Armenian Church”

St. Petersburgh Telegraph Agency, Feb 13-31 Jan 1908

 

 

Rus büyükelçisi’nin 26 Kasım 1912 tarihinde Dışişleri Bakanı S.D. Sazanof’un dikkatine gönderdiği rapordan:

Rusların hedefi daha bu tarihlerde netleşmişti.

“Bu anlatılanlar Ermeni aklının gittikçe Rusya tarafını tutmakta olduğunu göstermektedir ve bu isteğin gerçekten de içten ve samimi olduğu ortadadır. Rusya’ya olan sempati Ermeni burjuvası ve aydınları arasında da yaygındır. İhtilalci partiler artık gittikçe itibarını kaybediyor ve yerine konservatif programıyla yeni partiler kuruluyor. Van, Bayezid, Bitlis, Erzurum ve Trabzon konsoloslarımızın bildirdiklerine göre bu vilayetlerdeki Ermenilerin hepsi Rusya’ nın tarafında ve ordularımızı bekliyorlar.  Bayezid konsolosumuzun bildirdiğine göre bütün Ermeniler Türkiye’ye karşı ve düşmanca tavırda bulunuyorlar ve Rusya’nın Doğu Anadolu’yu işgal etmesini bekliyorlar.  Ermeni Patriği Rusya’ya yalvarmaktadır.

Türkiye’nin bu bölgelerde durumu çok istikrarsızdır.  Her an ayaklanmalar çıkabilir.  Eğer Ermeniler tarafından bir katliam yapılırsa, bu Ermeni militanları bizden alacakları desteğe güvenmezlerse ‘Üç-Devlete’ başvuracaklardır.  Bu durumda biz şansımızı kaybederiz; fırsat Avrupa devletlerine geçecektir. “