Vasiliy Vereschagin’in yağlı boya tablosunun fotoğrafı, 1921 yılında Berlin’de Talat Paşa’yı katleden Ermeni suikastçı Solomon Tehlirian davasını konu alan, Ermeni Soykırımı Yargı Önünde adıyla Tessa Hoffman’ın yazdığı 1980 tarihinde ikinci baskısı yapılan kitabın kapağında yukarıda görüleceği şekilde kullanılmıştır. Resmin sol üst köşesine de 1908-1918 yıllarında Dâhiliye Nazırlığı yapmış olan Talat Paşa’nın fotoğrafı yerleştirilerek, aralarında bağ kurulmaya çalışılmıştır. Ayrıca kitabın iç sayfalarında, bu kuru kafalar piramidinin Doğu Anadolu’da yükseldiği ve Türk barbarlığının bir örneği olduğu yazılmış.
Hâlbuki bu bir yağlı boya tablo olup 1871 yılında Rus ressam tarafından yapılmıştır
ve Türkler ile hiçbir ilgisi yoktur.
Aynı yağlı boya tablo iki farklı açıdan fotoğraflanarak, 1979 yılında, Tahran’da Emir Kebir Yayınevi tarafından İsmail Ra’in imzasıyla, basılan “Ermeni Kıyımı” adlı kitabın içinde, “1917 yılında öldürülen Ermenilerin kuru kafaları” olduğu iddia edilerek değişik sayfalarda yer almış…
Aynı resim, Marsilya’da üslenmiş olan bir Ermeni topluluğu tarafından kart postal olarak bastırılmış. Kartın arka yüzünde yazılanlar ise, Türkleri “Ermenistan katilleri” olarak karalıyor ve “kurban edilmiş (Ermeni) halka saygıya davet” ediyor. Böyle sahte belge hazırlayanlar, büyük bir umursamazlıkla bu kartı Türk Başkonsolosuna da postalamışlar.
Bulgaristan’da Yeni Işık adında bir Türk gazetesi vardı. Bulgar yönetimi gazetenin adını Nova Sevtlina olarak değiştirmişti. 23 Nisan 1985 sayısında, bu resim “Trajik Anılar” başlıklı yazıda kullanıldı. Yazıyı kaleme alan M. Sofyan adında bir Ermeni’ydi ve fotoğrafı “Türk barbarlığının 1915’deki örneği” imiş gibi sunmuştu. Hâlbuki Vasiliy Vereschagin’in bir Rus harbinden esinlenirek 1871 yılında hazırladığı bu tablonun Türklerle hiçbir alakası yoktur.
Maalesef ANCA adlı Amerika’daki Ermeni Milli Komitesi, hala, sözde Ermeni Soykırımı’nı tanıtmak için ellerinde başka bir delil bulunmadığından Amerikan halkını bu uydurmayla kandırmaya çalışmaktadır. 2000 yılı Nisan ayında da Montreal’in en işlek caddesi Ste. Catherines’de, küçük Ermeni çocukları bu fotoğraftan hazırlanmış pankartlar eşliğinde dolaştırılmıştı.
Sahte dökümanlarla masum çocuklara ırkçı nefret aşılanması çocuk istismarı sınıfına girmez mi?
Hedeftekiler Müslüman Türk olunca mı, Ermeni propagandası uğruna
sahte belge üretilerek masum halkların zehirlenmesi göz ardı edilebiliyor?