Van Vilayetindeki ayaklanmalar Mart 1915’te patlak verdi. Ermeni ihtilalci kuvvetleri toplanıp örgütlendiler. Arkasından, Ermeni köylüleri Van şehrine sızdılar. Ermeni köylüleri Müslüman köylerine saldırdılar ve sırasıyla Kürt aşiretleri de Ermeni köylerine saldırdılar. Van’daki Ermeniler 20 Nisan’da, polis karakollarına ve Müslüman evlerine ateş açmaya başladılar. Ermeni asiler ayaklanmalarını yürütmeye yetecek kadar silahı kasabada ve çevredeki köylerde saklamışlardı. Ayrıca, Osmanlıların hesabına göre 4.000 kadar Ermeni savaşçısı da şehre girmişti. Ermeniler, ilerleyip Osmanlı güvenlik kuvvetlerini mağlup ettikçe, Müslüman mahallelerini yakıp ellerine düşen Müslümanları öldürüyorlardı. 14 Nisan’a kadar şehir tamamıyla Ermenilerin eline düşmüştü. Şehrin düşmesinden sonra ancak yetişebilen Osmanlı birliklerinin şehri muhasara altına almasına rağmen, Rus askerlerinin Kafkasya’dan ulaşıp 17 Mayıs’ta Osmanlı kuvvetlerini gerilemeye mecbur bırakmasına kadar, Ermeniler şehirde dayandılar.
Müslüman katliamı, Van ve çevresindeki köylerde devam etti. Birkaç istisna dışında sağ kurtulan yegâne Müslümanlar, kaçabilenler ve bilhassa Osmanlı ordusuyla birlikte kaçabilenlerdi. Ölüler arasında, tedavi için Van’a sığınmış bulunan hasta ve yaralı Osmanlı askerleri de vardı. Zeve, Molla Kasım, Şeyh Kara, Şeyh Ayne, Zorayad Pakes, Hıdır, Amuk, Ayans, Veranduz, Haravil, Deir, Zivana, Karkar ve ismi bildirilmeyen başka birçok köy yok edilmişti.
Van’daki katliamların ilk hedefi olarak Osmanlı yönetici ve dinîliderleri ile aileleri seçilmiş görünüyor. Bu yöntem, yani bir sivil direniş tertipleyebilecek kapasitedeki insanların önce öldürülmesi, Balkanlarda görülen modelin tekrarıydı ve bir plan dâhilinde hareket edildiğinin göstergesiydi. Ancak Van’ın Müslümanları bir direniş örgütlemeye fırsat bulamadan, etkili biçimde ve çabucak yok edilmişlerdi. İleri gelenlerin haince işkenceye tâbi tutulmaları ancak yoğun nefret sonucu olabilirdi. Van’da İslamiyet’e ait ne varsa yerle bir edilmişti.
Amerikalı Sutherland ve Captain Emory Niles’ın incelemeleri sonunda bildirdiğine göre: Sadece antik değeri olan üç bina dışındaki tüm camiler yakılmış veya yıkılmıştı. Müslüman mahallelerin tamamı yerle bir edilmişti. Ermeniler işlerini bitirdiğinde ve Osmanlılarla Ermeniler arasındaki iç çatışma sonlandığında, Van bir şehirden çok, eski bir harabeye dönmüş; tüm Van şehrinde, bir elin parmaklarıyla sayılabilecek kadar az bina ayakta kalmıştı.
“Van şehrindeki Ermeniler isyana başladılar ve Müslüman köylerine ve şehrin kalesine saldırdılar. Kaledeki Türk güçleri, günler süren sokak mücadelesinde, 300 askerini kaybetti ve isyancılar şehri ele geçirdi.
Rusya 17/Mayıs/1915’de şehri teslim aldı. Bundan sonra Ermeniler Rusya ile işbirliği yapıp Müslümanları katletmeye başladılar. Bitlis çevresinden 80,000 civarında Müslüman kaçmaya başladı.”
“Armenians in the city of Van started rioting and started to attack Muslim villages and the castle. The Turkish headquarters in the castle had lost 300 soldiers and as a result of the street combats for days, the rebels took over the city. Russia occupied the city on 17th May, 1915. Armenians sided with Russia afterwards and started to massacre Muslims. Approximately 80.000 Muslims around Bitlis started to flee.”