Loading...

Bu Sahte Belgelere Hiçbir Hukuk Kurumu İtibar Etti mi?

Yüksek görevlerdeki 144 Osmanlı Hükümet yöneticisi (Sadrazam Sait Halim Paşa, Talat Paşa ve söz edilen belgelerin altında imzası bulunan Halep Valisi Mustafa Abdülhalik dâhil) savaş galibi devletlerin işgal askerleri tarafından tutuklanıp, Ermenilere kötü davranmak dâhil tüm savaş suçlarından yargılanmak üzere Malta Adasına hapsedildiler.  İngiliz Kraliyet Savcısı, onların aleyhinde delil bulmak için ABD’ye bile telgraf yolladı, ama Andonyan’ın kitabında yer alan telgrafları delil olarak kullanmadı.  Bu evrakların sahteliği su götürmez olmasaydı, onları delil olarak kullanmaz mıydı?  Yine de uzun oyalamalardan sonra, bu tutukluların özgürlüğünü iade etmek zorunda kaldılar.

 

Bu belgeler bilimsel bir çalışma ürünü olsalardı, Talat Paşa’yı katleden Soghomon Tehlirian’ın Almanya’da görülen davasında neden mahkeme evrakları arasında yer almadı?  Hâlbuki savunma avukatı, bu belgelerden söz etmişti…

 

Ben Whittaker tarafından sunulan önergenin 5-30 Ağustos 1985’te BM’in Cenevre merkezinde görüşülmesi sırasında Ermeni meselesinin tartışmaya açılması sırasında da Andonyan kitabında ortaya atılan bu önemli olması gereken belgelere delil gözüyle bakılmadı.

 

Bu tür belge sahteciliklerine, dileriz ki Erivan’daki Soykırım Anıtı’nda da delil olarak rağbet edilmez.

 

Karşıt belgeler bulan bilim insanlarına “inkârcı” gibi çirkin isimler yakıştırırken, kendisine “soykırım akademisyeni” gibi süslü payeler biçen, amacı Ermeni propagandasından nemalanmaktan öte değilmiş görünümlü kimselerin de artık bu kitapta sunulan sahekarlıkları belgeymiş gibi sunmamalarını dileriz.  Sadece hatalarını kabul ederlerse onurlarını geri kazanabileceklerdir.

 

 

Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Ermeni Belge Düzmeceliği, S. 54-55.