Kavala, Güney Makedonya’daki Drama Sancağına bağlı olan Kavala Kazasının merkezinde, nispeten küçük bir liman kentiydi. Şehrin nüfusu Birinci Balkan Savaşı sırasında, önce Rodop dağlarının güney eteklerini terk edip buraya sığınan, sonra da Drama ve Pravişta gibi şehirlerden buraya sığınan Türk mültecilerle kabardı. Mültecilerin bir kısmı Mısır, İstanbul ve Anadolu’ya göçmüş oldukları halde, Bulgar güçleri istilaya geldiğinde şehir çok kalabalıktı. Şehre ilk önce Bulgar komitacılar girdi. Başka yerlerde olduğu gibi komitacılar burayı da yağmaladılar. Binbaşı Zetchef komutasındaki düzenli Bulgar ordularının gelmesinden sonra da yağmalama son bulmadı. Bu askerler de Türklerin talan, işkence ve katliamına katıldılar. Bulgar işgalinin ilk günlerinde 200 Türk öldürülmüştü. İngiltere Konsolosu Young’ın Bax-Ironside’a 2 Ocak 1913’de Filibe’den ve 21 Aralık 1912’de Kavala’dan bildirdiğine göre: “220 ailenin yaşadığı Sarı Şaban Köyü’nde 181 Türk’ün öldürüldüğü haberini aldım. Kadınlar işgalci güçler arasında paylaşılmıştı. Şimdi ortalık ıssızlaştı. Şehre, bir Bulgar Belediye Başkanı atandı.”
Osmanlıların hesaplarına göre, sadece Kavala bölgesinde 7.000 Müslüman mülteci öldürülmüştü. Müslümanların bir numaralı katilleri Bulgar subayları olmasa bile, Kavala’daki olaylar Bulgar hükümetinin suça ortak olduğunu göstermektedir. Komitacıların çapulculuğunu durdurmak için ne Kavala’da ne de başka bir yerde önlem alındı. Binbaşı Zetchef ve onun gibiler, belki komitacıların yaptıklarından memnun oldukları için veya kumandanlarından aldıkları emirle, Balkanların her köşesinde Müslümanların mahvedilmesine seyirci kaldılar.
